Bayraktar Bayraklı 

1. Ey örtüye bürünerek saklanan Muhammed!

2. Kalk ve uyar!

3. Sadece Rabbini yücelt!

4. Öz benliğini temiz tut!

5. Bütün pisliklerden kaçın!

6. Yaptığını çok göstererek başa kakma!

7. Yalnız Rabbinin emirlerini yerine getirerek, rızasını kazanmak için sabrederek mücadeleye devam et.

8. (8-10) Sûr`a üfürüldüğünde, işte o gün, çok çetin, çok zorlu bir gündür. Kâfirler için kolay değildir.

9. (8-10) Sûr`a üfürüldüğünde, işte o gün, çok çetin, çok zorlu bir gündür. Kâfirler için kolay değildir.

10. (8-10) Sûr`a üfürüldüğünde, işte o gün, çok çetin, çok zorlu bir gündür. Kâfirler için kolay değildir.

11. (11-14) Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak!

12. (11-14) Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak!

13. (11-14) Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak!

14. (11-14) Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak!

15. Bütün bunlardan sonra, kendisine verdiklerimi daha da arttırmamı istiyor.

16. Hayır, iş sanıldığı gibi değil. O, bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.

17. Ben onu dik bir yokuşa süreceğim.

18. (18-20) Zira o, düşündü ve ölçtü biçti. Geberesice, nasıl ölçtü biçti! Lanet olası nasıl ölçtü biçti!

19. (18-20) Zira o, düşündü ve ölçtü biçti. Geberesice, nasıl ölçtü biçti! Lanet olası nasıl ölçtü biçti!

20. (18-20) Zira o, düşündü ve ölçtü biçti. Geberesice, nasıl ölçtü biçti! Lanet olası nasıl ölçtü biçti!

21. “Bu, sadece öncekilerden nakledilen bir büyüdür. Bu yalnızca bir insan sözüdür.”

22. “Bu, sadece öncekilerden nakledilen bir büyüdür. Bu yalnızca bir insan sözüdür.”

23. “Bu, sadece öncekilerden nakledilen bir büyüdür. Bu yalnızca bir insan sözüdür.”

24. “Bu, sadece öncekilerden nakledilen bir büyüdür. Bu yalnızca bir insan sözüdür.”

25. “Bu, sadece öncekilerden nakledilen bir büyüdür. Bu yalnızca bir insan sözüdür.”

26. (26-30) İşte ben onu Sekar`a sokacağım. Sekar`ın ne olduğunu nereden bileceksin? Bırakmayan ve terk etmeyen bir ateştir. İnsanın derisini kavurur; orada on dokuz bekçi vardır.

27. Sekar`ın ne olduğunu nasıl bilebilirsin ki sen?

28. (26-30) İşte ben onu Sekar`a sokacağım. Sekar`ın ne olduğunu nereden bileceksin? Bırakmayan ve terk etmeyen bir ateştir. İnsanın derisini kavurur; orada on dokuz bekçi vardır.

29. (26-30) İşte ben onu Sekar`a sokacağım. Sekar`ın ne olduğunu nereden bileceksin? Bırakmayan ve terk etmeyen bir ateştir. İnsanın derisini kavurur; orada on dokuz bekçi vardır.

30. (26-30) İşte ben onu Sekar`a sokacağım. Sekar`ın ne olduğunu nereden bileceksin? Bırakmayan ve terk etmeyen bir ateştir. İnsanın derisini kavurur; orada on dokuz bekçi vardır.

31. Biz cehennemin bekçilerini sırf melekler kıldık. Sayılarını da, inkâr edenlere bir imtihan yaptık ki, kendilerine kitap verilenler Kur`ân vahyinin doğruluğundan emin olsunlar; inananların imanı artsın; kitap verilenler ve inananlar şüphe etmesinler; kalplerinde inanç sorunu olanlar ve inkâr edenler de, “Allah bu örnekle ne demek istedi?” desinler. Allah dileyeni böyle saptırır, dileyeni de doğru yola ulaştırır. Rabbinin ordularını kendisinden başka kimse bilemez. Bunlar insana sadece bir öğüttür.

32. (32-34) Hayır! Öyle değil, aya, uzaklaştığında geceye ve ağardığında sabaha andolsun.

33. (32-34) Hayır! Öyle değil, aya, uzaklaştığında geceye ve ağardığında sabaha andolsun.

34. (32-34) Hayır! Öyle değil, aya, uzaklaştığında geceye ve ağardığında sabaha andolsun.

35. Şüphesiz o Sekar, büyük felâketlerden biridir.

36. İnsanlık için bir uyarıcıdır.

37. Sizden, ilerlemek ya da geri kalmak isteyenler için.

38. Herkes, kazandığına karşılık bir rehindir.

39. (39-42) Ancak sağdakiler hariçtir. Onlar cennetlerde olacak ve suçlulara soracaklardır. “Sizi Sekar`a sürükleyen nedir?”

40. (39-42) Ancak sağdakiler hariçtir. Onlar cennetlerde olacak ve suçlulara soracaklardır. “Sizi Sekar`a sürükleyen nedir?”

41. (39-42) Ancak sağdakiler hariçtir. Onlar cennetlerde olacak ve suçlulara soracaklardır. “Sizi Sekar`a sürükleyen nedir?”

42. (39-42) Ancak sağdakiler hariçtir. Onlar cennetlerde olacak ve suçlulara soracaklardır. “Sizi Sekar`a sürükleyen nedir?”

43. “İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Bâtıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı.”

44. “İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Bâtıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı.”

45. “İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Bâtıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı.”

46. “İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Bâtıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı.”

47. “İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Bâtıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı.”

48. Artık onlara, şefaatçilerin şefaati fayda vermez.

49. (49-52) Öyleyken, onlara ne oluyor ki âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi, öğütten yüz çeviriyorlar? Daha doğrusu onların her biri, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.

50. (49-52) Öyleyken, onlara ne oluyor ki âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi, öğütten yüz çeviriyorlar? Daha doğrusu onların her biri, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.

51. (49-52) Öyleyken, onlara ne oluyor ki âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi, öğütten yüz çeviriyorlar? Daha doğrusu onların her biri, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.

52. (49-52) Öyleyken, onlara ne oluyor ki âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi, öğütten yüz çeviriyorlar? Daha doğrusu onların her biri, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.

53. Hayır! Aslında onlar âhiretten korkmuyorlar.

54. (54-55) Asla! Doğrusu Kur`ân bir hatırlatmadır. Dileyen ondan öğüt alır.

55. (54-55) Asla! Doğrusu Kur`ân bir hatırlatmadır. Dileyen ondan öğüt alır.

56. Böylece zaten onlar Allah`ın dilediğini ancak öğüt almış olurlar. Çünkü saygı duyulması gereken O`dur. Bağışlayacak olan da O`dur.