ح ك م kökü Kur'an'da 210 defa geçmektedir.

AYETLER

KALEM
68:36

تَحْكُمُونَ

teHkumūne

hüküm veriyorsunuz

Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?

KALEM
68:39

تَحْكُمُونَ

teHkumūne

hükmederseniz

Yoksa sizin için üzerimizde kıyamete kadar sürüp gidecek bir yemin mi var ki siz ne hüküm verirseniz o, mutlaka sizin kalacak, diye.

KALEM
68:48

لِحُكْمِ

liHukmi

hükmüne

Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu.

TIN
95:8

بِأَحْكَمِ

bieHkemi

en iyi hüküm vereni

Allah hükmedenlerin hakimi değil midir?

TIN
95:8

الْحَاكِمِينَ

l-Hākimīne

hüküm verenlerin

Allah hükmedenlerin hakimi değil midir?

KAMER
54:5

حِكْمَةٌ

Hikmetun

hikmettir

(Ki her biri) Doruğunda-olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor.

SAD
38:20

الْحِكْمَةَ

l-Hikmete

hikmet

Onun mülkünü güçlendirmiştik. Ona hikmet ve anlatım çarpıcılığını vermiştik.

SAD
38:22

فَاحْكُمْ

feHkum

şimdi sen hükmet

Davud’a girdiklerinde, o, onlardan ürkmüştü; dediler ki "Korkma, iki davacıyız, birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, kararında zulme sapma ve bizi doğru yolun ortasına yöneltip-ilet."

SAD
38:26

فَاحْكُمْ

feHkum

o halde hükmet

"Ey Davud, gerçek şu ki, Biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkulara (hevaya) uyma; sonra seni Allah’ın yolundan saptırır. Şüphesiz Allah’ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azap vardır."

A'RAF
7:87

يَحْكُمَ

yeHkume

hükmedinceye

"İçinizden bir grup, kendisiyle gönderildiğim şeye inanmışken diğer bir grup inanmadığına göre, artık Allah, aramızda hüküm verenlerin en hayırlısıdır."

A'RAF
7:87

الْحَاكِمِينَ

l-Hākimīne

hükmedenlerin

"İçinizden bir grup, kendisiyle gönderildiğim şeye inanmışken diğer bir grup inanmadığına göre, artık Allah, aramızda hüküm verenlerin en hayırlısıdır."

YASIN
36:2

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hikmetli

Andolsun hikmetli Kur’an’a,

FATIR
35:2

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Allah, insanlar için rahmetinden her neyi açacak olsa, artık onu kısıp-tutacak yoktur; her neyi kısar-tutarsa, artık onu da ondan sonra salıverecek yoktur. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

MERYEM
19:12

الْحُكْمَ

l-Hukme

hikmet

(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki) "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." Daha çocuk iken ona hikmet verdik.

ŞU'ARA
26:21

حُكْمًا

Hukmen

hükümdarlık

"Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım; sonra Rabbim bana hüküm (ve hikmet) verdi ve beni gönderilen (elçilerden) kıldı."

ŞU'ARA
26:83

حُكْمًا

Hukmen

hüküm

"Rabbim, bana hüküm (ve hikmet) bağışla ve beni salih olanlara kat;"

NEML
27:6

حَكِيمٍ

Hakīmin

hüküm ve hikmet sahibi

Hiç şüphesiz, bu Kur’an, sana, hüküm ve hikmet sahibi olan, (ve herşeyi gerçeğiyle) bilen (Allah’ın) Katından ilka edilmektedir.

NEML
27:9

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibi

"Ey Musa, gerçekten Ben, güçlü ve üstün, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ım."

NEML
27:78

بِحُكْمِهِ

biHukmihi

hükmünü

Şüphesiz senin Rabbin, onların arasında Kendi hükmünü verecektir. O, güçlü ve üstün olandır, bilendir.

KASAS
28:14

حُكْمًا

Hukmen

hüküm

O, erginlik çağına ulaşıp olgunlaşınca, ona bir ’hüküm ve hikmet’ ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları işte böyle ödüllendiririz.

KASAS
28:70

الْحُكْمُ

l-Hukmu

Hüküm

O, Allah’tır, Kendisi’nden başka İlah yoktur. İlkte de, sonda da hamd O’nundur. Hüküm O’nundur ve O’na döndürüleceksiniz.

KASAS
28:88

الْحُكْمُ

l-Hukmu

Hüküm

Ve Allah ile beraber başka bir İlah’a tapma. O’ndan başka İlah yoktur. O’nun yüzünden (zatından) başka herşey helak olucudur. Hüküm O’nundur ve siz O’na döndürüleceksiniz.

İSRA
17:39

الْحِكْمَةِ

l-Hikmeti

Hikmet-

Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak cehenneme bırakılırsın.

YUNUS
10:1

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hikmetli

Elif, Lam, Ra. Bunlar, hikmetli Kitab’ın ayetleridir.

YUNUS
10:35

تَحْكُمُونَ

teHkumūne

hüküm veriyorsunuz

De ki "Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?" De ki "Hakka ulaştıracak Allah’tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"

YUNUS
10:109

يَحْكُمَ

yeHkume

hükmünü verinceye

Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.

YUNUS
10:109

الْحَاكِمِينَ

l-Hākimīne

hüküm verenlerin

Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.

HUD
11:1

أُحْكِمَتْ

uHkimet

sağlamlaştırılmış

Elif, Lam, Ra. (Bu,) Ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve herşeyden haberdar olan (Allah) tarafından birer birer (bölüm bölüm) açıklanmış bir Kitap’tır (ki)

HUD
11:1

حَكِيمٍ

Hakīmin

hikmet sahibi

Elif, Lam, Ra. (Bu,) Ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve herşeyden haberdar olan (Allah) tarafından birer birer (bölüm bölüm) açıklanmış bir Kitap’tır (ki)

HUD
11:45

أَحْكَمُ

eHkemu

en iyi hükmedenisin

Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki "Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve Senin va’din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin."

HUD
11:45

الْحَاكِمِينَ

l-Hākimīne

hükmedenlerin

Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki "Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve Senin va’din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin."

YUSUF
12:6

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

"Böylece Rabbin seni seçkin kılacak, sözlerin yorumundan (kaynaklanan bir bilgiyi) sana öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak’a (nimetini) tamamladığı gibi senin ve Yakub ailesinin üzerindeki nimetini tamamlayacaktır. Elbette Rabbin, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."

YUSUF
12:22

حُكْمًا

Hukmen

hüküm

Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.

YUSUF
12:40

الْحُكْمُ

l-Hukmu

(hiçbir) Hüküm

"Sizin Allah’tan başka taptıklarınız, Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah’ındır. O, Kendisi’nden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler."

YUSUF
12:67

الْحُكْمُ

l-Hukmu

(hiçbir) Hüküm

Ve dedi ki "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler."

YUSUF
12:80

يَحْكُمَ

yeHkume

hükmedinceye

Ondan umutlarını kestikleri zaman, (durumu) kendi aralarında görüşmek üzere bir yana çekildiler. Onların büyükleri dedi ki "Babanızın size karşı Allah adına kesin bir söz aldığını ve daha önce Yusuf konusunda yaptığımız aşırılığı (işlediğimiz suçu) bilmiyor musunuz? Artık (bundan böyle) ben, ya babam bana izin verinceye veya Allah bana ilişkin hüküm verinceye kadar (bu) yerden kesin olarak ayrılamam. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır."

YUSUF
12:80

الْحَاكِمِينَ

l-Hākimīne

hükmedenlerin

Ondan umutlarını kestikleri zaman, (durumu) kendi aralarında görüşmek üzere bir yana çekildiler. Onların büyükleri dedi ki "Babanızın size karşı Allah adına kesin bir söz aldığını ve daha önce Yusuf konusunda yaptığımız aşırılığı (işlediğimiz suçu) bilmiyor musunuz? Artık (bundan böyle) ben, ya babam bana izin verinceye veya Allah bana ilişkin hüküm verinceye kadar (bu) yerden kesin olarak ayrılamam. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır."

YUSUF
12:83

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

herşeyi hikmetle yapandır

(Şehre dönüp durumu babalarına aktarınca o) "Hayır" dedi. "Nefsiniz sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş. Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Umulur ki Allah (pek yakın bir gelecekte) onların tümünü bana getirir. Çünkü O, bilenin, hüküm ve hikmet sahibi olanın Kendisi’dir."

YUSUF
12:100

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

her şeyi yerli yerince yapandır

Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi ki "Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi. Gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi O’dur."

HICR
15:25

حَكِيمٌ

Hakīmun

Hakîmdir

Ve şüphesiz senin Rabbin, O, onları haşredecektir. Gerçekten O, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.

EN'ÂM
6:18

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

herşeyi yerli yerince yapan

O, kulları üzerinde kahredici olandır. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır.

EN'ÂM
6:57

الْحُكْمُ

l-Hukmu

hüküm vermek

De ki "Ben, gerçekten Rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azap) yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah’ındır. O, doğru haberi verir ve O, ayırt edenlerin en hayırlısıdır."

EN'ÂM
6:62

الْحُكْمُ

l-Hukmu

hüküm

Sonra gerçek mevlaları olan Allah’a döndürülürler. Haberiniz olsun; hüküm yalnızca O’nundur. Ve O, hesap görenlerin en süratli olanıdır.

EN'ÂM
6:73

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hükümdardır

O, gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O’nun "ol" dediği gün (herşey) oluverir, O’nun sözü haktır. Sur’a üfürüldüğü gün, mülk O’nundur. O, gaybı ve müşahede edilebileni bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır.

EN'ÂM
6:83

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Bu, İbrahim’e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.

EN'ÂM
6:89

وَالْحُكْمَ

velHukme

ve hüküm

Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları tanımayıp-küfre sapıyorlarsa, andolsun, Biz buna (karşı) inkara sapmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır.

EN'ÂM
6:114

حَكَمًا

Hakemen

bir hakem

Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O, size kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.

EN'ÂM
6:128

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Onların tümünü toplayacağı gün "Ey cin topluluğu insanlardan çoğunu (ayartıp kendinize kullar) edindiniz" (diyecek). İnsanlardan onların dostları derler ki "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlandı ve bizim için tespit ettiğin süreye ulaştık." (Allah) Diyecek ki "Allah’ın dilediği dışta olmak üzere, ateş sizin içinde süresiz kalacağınız konaklama yerinizdir." Şüphesiz Rabbin, hüküm ve hikmet sahibi olandır, bilendir.

EN'ÂM
6:136

يَحْكُمُونَ

yeHkumūne

hüküm veriyorlar

O’nun üretip-türettiği ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayırdılar, sonra kendi zanlarınca "Bu Allah’ındır, bu da ortaklarımızındır" dediler. Kendi ortakları için olan (pay), Allah tarafına geçmez, ama Allah’a ait olan kendi ortaklarının tarafına (payına) geçer. Ne kötü hüküm veriyorlar?

EN'ÂM
6:139

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Bir de dediler ki "Bu hayvanların karınlarında olan, yalnızca bizim erkeklerimize aittir, eşlerimize ise haramdır. Eğer o, ölü doğarsa onlar da bunda ortaktırlar." Allah, (bu) düzmelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz O, hüküm sahibi olandır, bilendir.

SAFFAT
37:154

تَحْكُمُونَ

teHkumūne

hüküm veriyorsunuz

Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?

LOKMAN
31:2

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hikmetli

Bunlar hikmetli Kitab’ın ayetleridir;

LOKMAN
31:9

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Allah’ın va’di haktır. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

LOKMAN
31:12

الْحِكْمَةَ

l-Hikmete

hikmet

Andolsun, Lukman’a "Allah’a şükret" diye hikmet verdik. Kim şükrederse, artık o, kendi lehine şükreder. Kim inkar ederse, artık şüphesiz, (Allah,) Gani (hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayan)dır, Hamiddir (hamd yalnızca O’na aittir).

LOKMAN
31:27

حَكِيمٌ

Hakīmun

hikmet sahibidir

Eğer yeryüzündeki ağaçların tümü kalem ve deniz de -onun ardından yedi deniz daha eklenerek- (mürekkep) olsa, yine de Allah’ın kelimeleri (yazmakla) tükenmez. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

SEBE
34:1

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Hamd, göklerde ve yerde olanların tümü Kendisi’ne ait olan Allah’ındır; ahirette de hamd O’nundur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, haber alandır.

SEBE
34:27

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibi

De ki "O’na (kulluk etmede) eklemekte olduğunuz ortakları bana gösterin. Asla (onlar ona gerçek ortak olamazlar); hayır, O, güçlü ve üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’tır."

ZÜMER
39:1

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hüküm ve hikmet sahibi

(Bu) Kitab’ın indirilmesi, üstün ve güçlü olan, hüküm ve hikmet sahibi Allah (katın)dandır.

ZÜMER
39:3

يَحْكُمُ

yeHkumu

hükmünü verecektir

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah’ındır. O’ndan başka veliler edinenler (şöyle derler) "Biz, bunlara bizi Allah’a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez.

ZÜMER
39:46

تَحْكُمُ

teHkumu

hükmedersin

De ki "Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve müşahede edilebileni bilen Allah’ım. Anlaşmazlığa düştükleri şeylerde, kullarının arasında sen hüküm vereceksin."

MÜ'MIN
40:8

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibi olan

"Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) va’dettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten Sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."

MÜ'MIN
40:12

فَالْحُكْمُ

felHukmu

artık hüküm

"Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah’a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz. O’na ortak koşulduğunda inanıp-onayladınız. Artık hüküm, Yüce, büyük olan Allah’ındır."

MÜ'MIN
40:48

حَكَمَ

Hakeme

hüküm verdi

Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki "Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Allah, kullar arasında hüküm verdi (artık)."

FUSSILET
41:42

حَكِيمٍ

Hakīmin

hüküm ve hikmet sahibi-

Batıl, ona önünden de, ardından da gelemez. (Çünkü Kur’an,) Hüküm ve hikmet sahibi, çok övülen (Allah)tan indirilmedir.

ŞURA
42:3

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hakim

O, Aziz ve Hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir.

ŞURA
42:10

فَحُكْمُهُ

feHukmuhu

hüküm vermek

Hakkında ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şey; artık O’nun hükmü Allah’ındır. İşte Rabbim olan Allah. Ben O’na tevekkül ettim ve yalnızca O’na dönüp-yönelirim.

ŞURA
42:51

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Kendisiyle Allah’ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip Kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka. Gerçekten O, Yüce olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ZUHRUF
43:4

حَكِيمٌ

Hakīmun

hikmetlidir

Şüphesiz o, Bizim Katımız’da olan Ana kitaptadır; çok yücedir, hüküm ve hikmet doludur.

ZUHRUF
43:63

بِالْحِكْمَةِ

bil-Hikmeti

hikmet ile

İsa, açık belgelerle gelince, dedi ki "Ben size bir hikmetle geldim ve hakkında ihtilafa düştüklerinizin bir kısmını size açıklamak için de. Öyleyse Allah’tan sakının ve bana itaat edin."

ZUHRUF
43:84

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hakimdir

Göklerde İlah ve yerde İlah O’dur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.

DUHAN
44:4

حَكِيمٍ

Hakīmin

hikmetli

Ki onda (o gecede) her hikmetli iş ayrılır.

CASIYE
45:2

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hüküm ve hikmet sahibi

Kitab’ın indirilmesi, üstün ve güçlü olan, hüküm ve hikmet sahibi Allah’tandır.

CASIYE
45:16

وَالْحُكْمَ

velHukme

ve hüküm

Andolsun, Biz İsrailoğulları’na kitap, hüküm ve peygamberlik verdik, onları temiz ve güzel şeylerle rızıklandırdık ve onları alemlere üstün kıldık.

CASIYE
45:21

يَحْكُمُونَ

yeHkumūne

hüküm veriyorlar

Yoksa kötülüklere batıp-yara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi (olacak)? Ne kötü hüküm veriyorlar.

CASIYE
45:37

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hakimdir

Göklerde ve yerde büyüklük O’nundur. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

AHKAF
46:2

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hakim

Kitab’ın indirilmesi, üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi Allah’tandır.

ZARIYAT
51:30

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Dediler ki "Öyle. (Bunu) Senin Rabbin buyurdu. Çünkü O, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir."

KEHF
18:26

حُكْمِهِ

Hukmihi

kendi hükmüne

De ki "Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O’nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O’nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz."

NAHL
16:59

يَحْكُمُونَ

yeHkumūne

hüküm veriyorlar

Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür?

NAHL
16:60

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hikmet sahibidir

Ahirete inanmayanların kötü örnekleri vardır, en Yüce örnekler ise Allah’a aittir. O, güç sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

NAHL
16:124

لَيَحْكُمُ

leyeHkumu

elbette hükmünü verecektir

Cumartesi, ancak onda ihtilafa düşenlere (farz) kılındı. Şüphesiz Rabbin, onların ihtilaf ettikleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

NAHL
16:125

بِالْحِكْمَةِ

bil-Hikmeti

hikmetle

Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin yolundan sapanı bilendir ve hidayete ereni de bilendir.

İBRAHIM
14:4

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Biz hiçbir elçiyi, kendi kavminin dilinden başkasıyla göndermedik ki, onlara apaçık anlatsın. Böylece Allah, dilediğini şaşırtıp saptırır, dilediğini hidayete erdirir. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ENBIYA
21:74

حُكْمًا

Hukmen

hüküm

Lut’a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık. Şüphesiz onlar, bozulmaya uğrayan kötü bir kavimdi.

ENBIYA
21:78

يَحْكُمَانِ

yeHkumāni

onlar hükmediyorlardı

Davud ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı. Biz onların hükmüne şahid idik.

ENBIYA
21:78

لِحُكْمِهِمْ

liHukmihim

onların hükümlerine

Davud ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı. Biz onların hükmüne şahid idik.

ENBIYA
21:79

حُكْمًا

Hukmen

hükümdarlık

Biz bunu (hükmü) Süleyman’a kavrattık, her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bunları) Yapanlar Biz idik.

ENBIYA
21:112

احْكُمْ

Hkum

hükmet

(Resulullah) Dedi ki "Rabbim, hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı yardımına sığınılan Rahman (olan Allah)dır."

TUR
52:48

لِحُكْمِ

liHukmi

hükmüne

Artık, Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, Bizim gözlerimizin önündesin. Ve her kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et.

RUM
30:27

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O’dur; bu O’na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en Yüce misal O’nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ANKEBUT
29:4

يَحْكُمُونَ

yeHkumūne

hüküm veriyorlar

Yoksa kötülükleri yapanlar, Bizi (aşıp) geçeceklerini mi sandılar? Ne kötü hükmediyorlar?

ANKEBUT
29:26

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

Hakimdir

Bunun üzerine Lut ona iman etti ve dedi ki "Gerçekten ben, Rabbime hicret edeceğim. Çünkü şüphesiz O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

ANKEBUT
29:42

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Allah, Kendi dışında hangi şeye taptıklarını şüphesiz bilir. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

RA'D
13:37

حُكْمًا

Hukmen

bir hüküm olarak

İşte böylece Biz onu (Kur’an’ı) Arapça bir hüküm olarak indirdik. Andolsun, sana gelen bu ilimden sonra, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah’tan ne bir yardımcı, dost, ne bir koruyucu vardır.

RA'D
13:41

يَحْكُمُ

yeHkumu

hüküm veren

Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Biz arza geliyor ve onu çevresinden eksiltiyoruz. Allah hüküm verir. O’nun hükmünün peşine düşecek yoktur. Ve O, hesabı pek çabuk görendir.

RA'D
13:41

لِحُكْمِهِ

liHukmihi

O’nun hükmünü

Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Biz arza geliyor ve onu çevresinden eksiltiyoruz. Allah hüküm verir. O’nun hükmünün peşine düşecek yoktur. Ve O, hesabı pek çabuk görendir.

HAC
22:52

يُحْكِمُ

yuHkimu

sağlamlaştırır

Biz senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp-bırakmalarını giderir, sonra Kendi ayetlerini sağlamlaştırıp-pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

HAC
22:52

حَكِيمٌ

Hakīmun

hakimdir

Biz senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp-bırakmalarını giderir, sonra Kendi ayetlerini sağlamlaştırıp-pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

HAC
22:56

يَحْكُمُ

yeHkumu

hükmeder

Mülk, o gün yalnızca Allah’ındır. O, aralarında hükmedecektir. Artık iman edip salih amellerde bulunanlar; nimetlerle donatılmış cennetler içindedirler.

HAC
22:69

يَحْكُمُ

yeHkumu

hükmedecektir

"Allah, kıyamet günü, kendisinde ihtilafa düştüğünüz şey hakkında aranızda hükmedecektir."

İNSAN
76:24

لِحُكْمِ

liHukmi

hükmüne

Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkar veya nankör olana itaat etme.

İNSAN
76:30

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

BAKARA
2:32

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hakim olansın

Dediler ki "Sen Yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen, herşeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın."

BAKARA
2:113

يَحْكُمُ

yeHkumu

hüküm verecektir

Yahudiler dediler ki "Hıristiyanlar bir şey (herhangi bir temel) üzere değillerdir"; Hıristiyanlar da "Yahudiler bir şey üzere değillerdir" dediler. Oysa onlar, Kitabı okuyorlar. Bilmeyenler (bilgisizler) de, onların söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Artık Allah, kıyamet günü anlaşmazlığa düştükleri şeyde aralarında hüküm verecektir.

BAKARA
2:129

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve hikmeti

"Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, Kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz, Sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."

BAKARA
2:129

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

Hakim olan

"Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, Kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz, Sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."

BAKARA
2:151

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve hikmeti

Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size kitap ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir elçi gönderdik.

BAKARA
2:188

الْحُكَّامِ

l-Hukkāmi

hakimler(in önün)e

Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve bile bile günahla insanların mallarından bir bölümünü yemeniz için onları hakimlere aktarmayın.

BAKARA
2:209

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Size, apaçık belgeler (ayetler) geldikten sonra yine ayağınız kayarsa, bilin ki Allah, gerçekten üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

BAKARA
2:213

لِيَحْكُمَ

liyeHkume

hükmetmek üzere

İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan ’azgınlık ve kıskançlıkları’ yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe Kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltir.

BAKARA
2:220

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki "Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırt eder). Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

BAKARA
2:228

حَكِيمٌ

Hakīmun

hakimdir

Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ’ay hali ve temizlenme süresi’ beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah’ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almada (başkalarından) daha çok hak sahibidirler. Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır. Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var. Allah Azizdir. Hakimdir.

BAKARA
2:231

وَالْحِكْمَةِ

velHikmeti

ve Hikmet(ten)

Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek için onları (yanınızda) tutmayın. Kim böyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Allah’ın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allah’ın size verdiği nimeti ve size öğüt olarak indirdiği Kitabı ve hikmeti anın. Allah’tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah herşeyi bilendir.

BAKARA
2:240

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

İçinizde ölüp de (geride) eşler bırakanlar, (evlerinden) çıkarılmaksızın, bir yıla kadar yararlanmaları için eşlerine vasiyet (bıraksınlar). Ama onlar, (kendiliklerinden) çıkarlarsa, artık onların maruf (meşru) olarak kendileri için yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah güçlü ve üstün olandır. Hüküm ve hikmet sahibidir.

BAKARA
2:251

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve hikmet

Böylece onları, Allah’ın izniyle yenilgiye uğrattılar. Davud Calut’u öldürdü. Allah da ona mülk ve hikmet verdi; ona dilediğinden öğretti. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmı ile bir kısmını def’i (engellemesi) olmasaydı, yeryüzü mutlaka fesada uğrardı. Ancak Allah, alemlere karşı büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.

BAKARA
2:260

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Hani İbrahim "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. (Allah ona) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

BAKARA
2:269

الْحِكْمَةَ

l-Hikmete

Hikmeti

Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.

BAKARA
2:269

الْحِكْمَةَ

l-Hikmete

Hikmet

Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.

ENFAL
8:10

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Allah, bunu, yalnızca bir müjde ve kalplerinizin tatmin bulması için yapmıştı; (yoksa) Allah’ın Katından başkasında nusret (zafer ve yardım) yoktur. Hiç şüphesiz Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ENFAL
8:49

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı "Bunları (Müslümanları) dinleri aldattı." Oysa kim Allah’a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ENFAL
8:63

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Ve onların kalplerini uzlaştırdı. Sen, yeryüzündekilerin tümünü harcasaydın bile, onların kalplerini uzlaştıramazdın. Ama Allah, aralarını bulup onları uzlaştırdı. Çünkü O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ENFAL
8:67

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Hiçbir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size) ahireti istemektedir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

ENFAL
8:71

حَكِيمٌ

Hakīmun

yerli yerince yapandır

Eğer sana ihanet etmek isterlerse, onlar daha önce Allah’a da ihanet etmişlerdi; böylece O da, "bozguna uğramaları (için) sana imkan vermişti.’ Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

ÂL-I İMRAN
3:6

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Döl yataklarında size dilediği gibi suret veren O’dur. O’ndan başka İlah yoktur; üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ÂL-I İMRAN
3:7

مُحْكَمَاتٌ

muHkemātun

muhkemdir (ki)

Sana Kitab’ı indiren O’dur. Ondan, Kitab’ın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem’dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah’tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise "Biz ona inandık, tümü Rabbimiz’in Katındandır" derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.

ÂL-I İMRAN
3:18

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hakimdir

Allah, gerçekten Kendisi’nden başka İlah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O’ndan başka İlah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O’ndan başka İlah yoktur.

ÂL-I İMRAN
3:23

لِيَحْكُمَ

liyeHkume

hüküm versin diye

Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah’ın kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar, işte böyle arka dönenlerdir.

ÂL-I İMRAN
3:48

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve Hikmeti

"Ona Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretecek."

ÂL-I İMRAN
3:55

فَأَحْكُمُ

fe eHkumu

ben hükmedeceğim

Hani Allah, İsa’ya demişti ki "Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim."

ÂL-I İMRAN
3:58

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hikmetli

Bunları Biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kur’an’dan) okuyoruz.

ÂL-I İMRAN
3:62

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Şüphesiz bu, gerçek bir olayın haberidir. Allah’tan başka İlah yoktur. Ve şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ÂL-I İMRAN
3:79

وَالْحُكْمَ

velHukme

hüküm (hikmet)

Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine kitabı, hükmü ve peygamberliği verdikten, sonra insanlara "Allah’ı bırakıp bana kulluk edin" deme (hakkı ve yetki)si yoktur. Fakat o, "Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz kitaba göre Rabbaniler olunuz" (deme görevindedir.)

ÂL-I İMRAN
3:81

وَحِكْمَةٍ

ve Hikmetin

ve hikmet

Hani Allah peygamberlerden ’kesin bir söz (misak)’ almıştı "Andolsun size kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, Ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım" demişti.

ÂL-I İMRAN
3:126

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hüküm ve hikmet sahibi

Allah bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı. ’Yardım ve zafer’ (nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ın Katındandır.

ÂL-I İMRAN
3:164

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve hikmeti

Andolsun ki Allah, mü’minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.

HAŞR
59:1

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

HAŞR
59:24

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

Hakîm’dir (hükümdar herşeyi hikmetle yapan)

O Allah ki, Yaratan’dır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ’şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.

CUM'A
62:1

الْحَكِيمِ

l-Hakīmi

hakim

Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik; Kuddüs; Aziz; Hakim olan Allah’ı tesbih eder.

CUM'A
62:2

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve hikmeti

O, ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp-temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler.

CUM'A
62:3

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hakimdir

Ve henüz kendilerine ulaşıp-katılmamış olan diğerlerine de (peygamber gönderilmiştir); O (Allah), üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

AHZAB
33:1

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Ey Peygamber, Allah’tan sakın, kafirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

AHZAB
33:34

وَالْحِكْمَةِ

velHikmeti

ve hikmeti

Evlerinizde okunmakta olan Allah’ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah, latiftir, haberdar olandır.

NISA
4:11

حَكِيمًا

Hakīmen

hikmet sahibidir

Çocuklarınız konusunda Allah, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder. Eğer onlar ikiden çok kadın ise (ölünün) geride bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Kadın (veya kız) bir tek ise, bu durumda yarısı onundur. (Ölenin) Bir çocuğu varsa, geriye bıraktığından anne ve babadan her biri için altıda bir, çocuğu olmayıp da anne ve baba ona mirasçı ise, bu durumda annesi için üçte bir vardır. Onun kardeşleri varsa o zaman annesi için altıda bir’dir. (Ancak bu hükümler, ölenin) Ettiği vasiyet veya (varsa) borcun düşülmesinden sonradır. Babalarınız, oğullarınız, siz onların hangilerinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. (Bunlar) Allah’tan bir farzdır. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.

NISA
4:17

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Allah’ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tevbe edenlerin(kidir). İşte Allah, böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.

NISA
4:24

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışındaki kadınlardan ’evli ve özgür’ olanlarla da (evlenmeniz haramdır.) Bunlar, Allah’ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında kalanı iffetlerini koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evlenecek kadın aramanız size helal kılındı. Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir)lerini tespit edildiği miktarıyla ödeyin. Miktarın tespitinden sonra, karşılıklı hoşnut olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.

NISA
4:26

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Allah, size açıklayarak anlatmak, sizi sizden öncekilerin sünnetine iletmek ve tevbelerinizi kabul etmek ister. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

NISA
4:35

حَكَمًا

Hakemen

bir hakem

(Kadın ile kocanın) Aralarının açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının da ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar olandır.

NISA
4:35

وَحَكَمًا

ve Hakemen

ve bir hakem

(Kadın ile kocanın) Aralarının açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının da ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar olandır.

NISA
4:54

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve hikmeti

Yoksa onlar, Allah’ın Kendi fazlından insanlara verdiklerini mi kıskanıyorlar? Doğrusu Biz, İbrahim ailesine kitabı ve hikmeti verdik; onlara büyük bir mülk de verdik.

NISA
4:56

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Ayetlerimize karşı inkara sapanları şüphesiz ateşe sokacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Gerçekten, Allah, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

NISA
4:58

حَكَمْتُمْ

Hakemtum

hükmettiğiniz

Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.

NISA
4:58

تَحْكُمُوا

teHkumū

hükmetmenizi

Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.

NISA
4:60

يَتَحَاكَمُوا

yeteHākemū

hakem olarak başvurmak

Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.

NISA
4:65

يُحَكِّمُوكَ

yuHakkimūke

seni hakem yaparak

Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.

NISA
4:92

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Bir mü’mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü’mini öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü’mini ’hata sonucu’ öldürürse, mü’min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir. Onların (bunu) sadaka olarak bağışlamaları başka. Eğer o, mü’min olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda mü’min bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda ailesine bir diyet ödemek ve bir mü’min köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir. (Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkanı) Bulamayan ise, kesintisiz olarak iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah’tan bir tevbedir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

NISA
4:104

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

(Düşmanınız olan) Topluluğu aramakta gevşeklik göstermeyin. Siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da, sizin acı çektiğiniz gibi acı çekiyorlar. Oysa siz, onların umud etmediklerini Allah’tan umuyorsunuz. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

NISA
4:105

لِتَحْكُمَ

liteHkume

hüküm veresin diye

Şüphesiz, Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için Biz sana kitabı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma.

NISA
4:111

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Kim bir günah kazanırsa, o ancak kendi nefsi aleyhinde onu kazanmıştır. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

NISA
4:113

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve hikmeti

Eğer Allah’ın fazlı ve rahmeti senin üzerinde olmasaydı, onlardan bir grup, seni de saptırmak için tasarı kurmuştu. Oysa onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar ve sana hiçbir şeyle zarar veremezler. Allah, sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediklerini öğretti. Allah’ın üzerinizdeki fazlı çok büyüktür.

NISA
4:130

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Eğer ikisi ayrılacak olurlarsa, Allah her birine ’genişlik (rızık ve ihsan) kaynaklarından’ kazandırır (ihtiyaçlardan korur.) Allah, (rahmetiyle) geniş olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

NISA
4:141

يَحْكُمُ

yeHkumu

hükmedecek

Onlar sizi gözetleyip-duruyorlar. Size Allah’tan bir fetih (zafer ve ganimet) gelirse "Sizinle birlikte değil miydik?" derler. Ama kafirlere bir pay düşerse "Size üstünlük sağlamadık mı, mü’minlerden size (gelecek tehlikeleri) önlemedik mi?" derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmedecektir. Allah, kafirlere mü’minlerin aleyhinde kesinlikle yol vermez.

NISA
4:158

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Hayır; Allah onu Kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

NISA
4:165

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Elçiler; müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildi). Öyle ki elçilerden sonra insanların Allah’a karşı (savunacak) delilleri olmasın. Allah, üstün ve güçlü olandır, hikmet ve hüküm sahibidir.

NISA
4:170

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Ey insanlar, şüphesiz elçi size Rabbinizden hakla geldi. Öyleyse iman edin, sizin için hayırlıdır. Eğer inkara saparsanız, şüphesiz göklerde olanların ve yerde olanların tümü Allah’ındır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

MUHAMMED
47:20

مُحْكَمَةٌ

muHkemetun

hükmü açık

İman edenler, derler ki "(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan)

NUR
24:10

حَكِيمٌ

Hakīmun

hikmet sahibidir

Eğer Allah’ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (ne yapardınız)?

NUR
24:18

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Allah size ayetleri açıklıyor; Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

NUR
24:48

لِيَحْكُمَ

liyeHkume

hükmetmesi için

Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Resulüne çağrıldıkları zaman, onlardan bir grup yüz çevirir.

NUR
24:51

لِيَحْكُمَ

liyeHkume

hükmetmesi için

Aralarında hükmetmesi için, Allah’a ve elçisine çağrıldıkları zaman mü’min olanların sözü "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.

NUR
24:58

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

NUR
24:59

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Sizden olan çocuklar, erginlik çağına erdikleri zaman, kendilerinden öncekilerin izin istediği gibi, bundan böyle izin istesinler. İşte Allah, ayetlerini size böyle açıklar. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

HUCURAT
49:8

حَكِيمٌ

Hakīmun

hakimdir

Allah’tan bir fazl (bir ihsan ve lütuf) ve bir nimet olarak. Allah, bilendir hüküm ve hikmet sahibidir.

TAHRIM
66:2

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Allah, yeminlerinizin (keffaretle) çözülmesini size farz (veya meşru) kıldı. Allah, sizin mevlanız (sahibiniz, yardımcınız)dır. O, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEĞABUN
64:18

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hakimdir

Gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, Aziz (üstün ve güçlü), Hakim (hüküm ve hikmet sahibi)dir.

SAF
61:1

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibidir

Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

FETIH
48:4

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Mü’minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp-arttırsınlar diye, ’güven duygusu ve huzur’ indiren O’dur. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

FETIH
48:7

حَكِيمًا

Hakīmen

hakimdir

Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

FETIH
48:19

حَكِيمًا

Hakīmen

hüküm ve hikmet sahibidir

Ve alacakları birçok ganimetleri de. Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

MAIDE
5:1

يَحْكُمُ

yeHkumu

hükmünü verir

Ey iman edenler, akitleri yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı helal saymaksızın ve size okunacaklar dışta tutulmak üzere, hayvanlar size helal kılındı. Şüphesiz Allah, dilediği hükmü verir.

MAIDE
5:38

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Hırsız erkek ve hırsız kadının, (çalıp) kazandıklarına bir karşılık, Allah’tan, ’tekrarı önleyen kesin bir ceza’ olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

MAIDE
5:42

فَاحْكُمْ

feHkum

hüküm ver

Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.

MAIDE
5:42

حَكَمْتَ

Hakemte

hüküm verirsen

Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.

MAIDE
5:42

فَاحْكُمْ

feHkum

hüküm ver

Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.

MAIDE
5:43

يُحَكِّمُونَكَ

yuHakkimūneke

seni hakem yapıyorlar

Allah’ın hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında olduğu halde, seni nasıl hakem kılıyorlar ve sonra bunun peşinden yüz çeviriyorlar? İşte onlar, inanmış değildir.

MAIDE
5:43

حُكْمُ

Hukmu

hükmü

Allah’ın hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında olduğu halde, seni nasıl hakem kılıyorlar ve sonra bunun peşinden yüz çeviriyorlar? İşte onlar, inanmış değildir.

MAIDE
5:44

يَحْكُمُ

yeHkumu

hüküm verirlerdi

Gerçek şu ki, Biz Tevrat’ı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah’ın Kitabı’nı korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse insanlardan korkmayın, Benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır.

MAIDE
5:44

يَحْكُمْ

yeHkum

hükmetmezse

Gerçek şu ki, Biz Tevrat’ı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah’ın Kitabı’nı korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse insanlardan korkmayın, Benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır.

MAIDE
5:45

يَحْكُمْ

yeHkum

hükmetmezse

Biz onda, onların üzerine yazdık Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi için bir kefarettir. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanlardır.

MAIDE
5:47

وَلْيَحْكُمْ

velyeHkum

hükmetsinler

İncil sahipleri Allah’ın onda indirdikleriyle hükmetsinler. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, fasık olanlardır.

MAIDE
5:47

يَحْكُمْ

yeHkum

hükmetmezse

İncil sahipleri Allah’ın onda indirdikleriyle hükmetsinler. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, fasık olanlardır.

MAIDE
5:48

فَاحْكُمْ

feHkum

artık hükmet

Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona ’bir şahid-gözetleyici’ olarak Kitab’ı (Kur’an’ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.

MAIDE
5:49

احْكُمْ

Hkum

hükmet

Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma. Allah’ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için onlardan sakın. Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir. Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır.

MAIDE
5:50

أَفَحُكْمَ

efeHukme

hükmünü mü?

Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah’tan daha güzel olan kimdir?

MAIDE
5:50

حُكْمًا

Hukmen

hüküm veren

Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah’tan daha güzel olan kimdir?

MAIDE
5:95

يَحْكُمُ

yeHkumu

karar vereceği

Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin. Sizden kim onu kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir. Buna da, Kabe’ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden adalet sahibi iki kişi hükmedecektir. Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir kefaret vardır. Böylelikle işlediğinin vebalini tatmış olsun. Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öç alacaktır. Allah üstün ve güçlü olandır, öç sahibidir.

MAIDE
5:110

وَالْحِكْمَةَ

velHikmete

ve hikmeti

Allah şöyle diyecek "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu’l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğrettim. İznimle çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfürdüğünde bir kuş oluveriyordu. Doğuştan kör olanı, alacalıyı iznimle iyileştiriyordun, (yine) Benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun. İsrailoğulları’na apaçık belgelerle geldiğinde onlardan inkara sapanlar, "Şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) İsrailoğulları’nı senden geri püskürtmüştüm."

MAIDE
5:118

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibisin

Eğer onları azaplandırırsan, şüphesiz onlar Senin kullarındır, eğer onları bağışlarsan, şüphesiz Aziz olan, hakim olan Sensin Sen."

MÜMTEHINE
60:5

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hüküm ve hikmet sahibi

"Rabbimiz, bizi inkar edenler için fitne (deneme konusu) kılma ve bizi bağışla Rabbimiz. Şüphesiz Sen, üstün ve güçlüsün, hüküm ve hikmet sahibisin."

MÜMTEHINE
60:10

حُكْمُ

Hukmu

hükmüdür

Ey iman edenler, mü’min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilendir. Şayet (gerçekten) mü’min kadınlar olduklarını bilip-öğrenirseniz, artık sakın onları kafirlere geri çevirmeyin. (Çünkü) Ne bunlar onlara helaldir, ne onlar bunlara helaldir. Onlara (kafir kocalarına kendileri için) harcadıklarını verin. Onlara (hicret eden mü’min kadınlara) ücretlerini (mehirlerini) verdiğiniz takdirde onları nikahlamanızda size bir güçlük yoktur. Kafir (kadın)ların ismetlerini (nikahlarını) tutmayın ve (onlar için) harcadıklarınızı isteyin. Onlar da (mü’min kadınlara) harcadıklarını istesinler. Bu, Allah’ın hükmüdür; sizin aranızda hükmeder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

MÜMTEHINE
60:10

يَحْكُمُ

yeHkumu

(böyle) hükmediyor

Ey iman edenler, mü’min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilendir. Şayet (gerçekten) mü’min kadınlar olduklarını bilip-öğrenirseniz, artık sakın onları kafirlere geri çevirmeyin. (Çünkü) Ne bunlar onlara helaldir, ne onlar bunlara helaldir. Onlara (kafir kocalarına kendileri için) harcadıklarını verin. Onlara (hicret eden mü’min kadınlara) ücretlerini (mehirlerini) verdiğiniz takdirde onları nikahlamanızda size bir güçlük yoktur. Kafir (kadın)ların ismetlerini (nikahlarını) tutmayın ve (onlar için) harcadıklarınızı isteyin. Onlar da (mü’min kadınlara) harcadıklarını istesinler. Bu, Allah’ın hükmüdür; sizin aranızda hükmeder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

MÜMTEHINE
60:10

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Ey iman edenler, mü’min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilendir. Şayet (gerçekten) mü’min kadınlar olduklarını bilip-öğrenirseniz, artık sakın onları kafirlere geri çevirmeyin. (Çünkü) Ne bunlar onlara helaldir, ne onlar bunlara helaldir. Onlara (kafir kocalarına kendileri için) harcadıklarını verin. Onlara (hicret eden mü’min kadınlara) ücretlerini (mehirlerini) verdiğiniz takdirde onları nikahlamanızda size bir güçlük yoktur. Kafir (kadın)ların ismetlerini (nikahlarını) tutmayın ve (onlar için) harcadıklarınızı isteyin. Onlar da (mü’min kadınlara) harcadıklarını istesinler. Bu, Allah’ın hükmüdür; sizin aranızda hükmeder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

HADID
57:1

الْحَكِيمُ

l-Hakīmu

hakimdir

Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü (aziz) olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:15

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Ve kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:28

حَكِيمٌ

Hakīmun

hikmet sahibidir

Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer ihtiyaç içinde kalmaktan korkarsanız, Allah dilerse sizi Kendi fazlından zengin kılar. Şüphesiz Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:40

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Siz Ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah Ona yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak Onu (Mekke’den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah Ona ’huzur ve güvenlik duygusunu’ indirmişti, Onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah’ın kelimesi, Yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:60

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Sadakalar, -Allah’tan bir farz olarak- yalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalpleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:71

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmetsahibidir

Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:97

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Bedeviler inkar ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah’ın elçisine indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha ’yatkın ve elverişlidir.’ Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:106

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Diğer bir kısmı, Allah’ın emri için ertelenmişlerdir. O, bunları, ya azaplandıracak veya tevbelerini kabul edecektir. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

TEVBE
9:110

حَكِيمٌ

Hakīmun

hüküm ve hikmet sahibidir

Onların kalpleri parçalanmadıkça, kurdukları bina kalplerinde bir şüphe olarak sürüp-gidecektir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.