Bekir Sadak 

1. Elif, Lam, Mim, Sad.

2. Sana bir Kitap indirildi. Onunla insanlari uyarman ve inananlara ogut vermen icin kalbine bir darlik gelmesin.

3. Rabbinizden size indirilen Kitap’a uyun, O’ndan baska dostlar edinerek onlara uymayin. Pek az ogut dinliyorsunuz.

4. Biz nice kasabalari yok etmisizdir; geceleyin veya gunduz uykularinda iken baskinimiza ugramislardir.

5. Baskinimiza ugradiklarinda, sozleri, «Gercekten biz haksizdik» demekten ibaret kalmistir.

6. And olsun ki, kendilerine peygamber gonderilenlere soracagiz, peygamberlere de soracagiz.

7. And olsun ki, yaptiklarini kendilerine bir bir anlatacagiz zira onlardan uzak degildik.

8. Gercek tarti kiyamet gunundedir. Tartilari agir gelenler, iste onlar kurtulanlardir.

9. Tartilari hafif gelenler, ayetlerimize yaptiklari haksizliklardan oturu kendilerini mahvetmis olanlardir.

10. Sizi yeryuzunde yerlestirdik ve orada size gecimlikler yarattik. Oyleyken pek az sukrediyorsunuz.

11. And olsun ki, sizi yarattik, sonra sekil verdik, sonra meleklere, «Adem’e secde edin» dedik; Iblis’ten baska hepsi secde etti, o secde edenlerden olmadi.

12. Allah, «Sana emrettigim halde, seni secdeden alikoyan nedir?» dedi, «Beni atesten onu camurdan yarattin, ben ondan ustunum» cevabini verdi.

13. Ona, «Insanlarin tekrar dirilecekleri gune kadar beni ertele» dedi.

14. ---

15. Allah; «Sen erteye birakilanlardansin» dedi.

16. (16-17) «eni azdirdigin icin, and olsun ki, Senin dogru yolun uzerinde onlara karsi duracagim; sonra onlerinden, ardlarindan, sag ve sollarindan onlara sokulacagim; cogunu Sana sukreder bulamiyacaksin» dedi.

17. (16-17) «eni azdirdigin icin, and olsun ki, Senin dogru yolun uzerinde onlara karsi duracagim; sonra onlerinden, ardlarindan, sag ve sollarindan onlara sokulacagim; cogunu Sana sukreder bulamiyacaksin» dedi.

18. Allah, «Yerilmis ve kovulmussun, oradan defol; and olsun ki insanlardan sana kim uyarsa, onlari ve sizi, hepinizi cehenneme dolduragim» dedi.

19. «Ey Adem! Sen ve esin cennette kalin ve istediginiz yerden yiyin, yalniz su agaca yaklasmayin yoksa zalimlerden olursunuz.»

20. seytan, ayip yerlerini kendilerine gostermek icin onlara fisildadi «Rabbinizin sizi bu agactan menetmesi melek olmaniz veya burada temelli kalmanizi onlemek icindir.»

21. «Dogrusu ben size ogut verenlerdenim» diye ikisine yemin etti.

22. Boylece onlarin yanilmalarini sagladi. Agactan meyve tattiklarinda kendilerine ayip yerleri gorundu, cennet yapraklarindan oralarina ortmege koyuldular. Rableri onlara, «Ben sizi o agactan menetmemis miydim? seytanin size apacik bir dusman oldugunu soylememis miydim? diye seslendi.

23. Her ikisi, «Rabbimiz! Kendimize yazik ettik; bizi bagislamaz ve bize merhamet etmezsen biz kaybedenlerden oluruz» dediler.

24. «irbirinize dusman olarak inin, siz yeryuzunde bir muddet icin yerlesip gecineksiniz.»

25. "Orada yasar, orada olur ve oradan dirilip cikarilirsiniz» dedi.

26. Ey Insanogullari! Ayip yerlerinizi ortecek giyimlikle sizi susleyecek elbiseler gonderdik. Takva ortusu ise bunlardan daha hayirlidir. Allah’in bu ayetleri ogut almaniz icindir.

27. Ey Insanogullari! seytan, ayip yerlerini kendilerine gostermek icin elbiselerini soyarak ananizi babanizi cennetten cikardigi gibi sizi de sasirtmasin. Sizin onlari gormediginiz yerlerden o ve taraftarlari sizi gorurler. Biz seytanlari, inanmayanlara dost kilariz.

28. Onlar bir fenalik yaptiklari zaman, «Babalarimizi bu yolda bulduk, Allah da bize bunu emretti» derler. De ki «Allah fenaligi emretmez. Bilmediginiz seyi Allah’a karsi mi soyluyorsunuz?»

29. De ki «Rabbim adaleti emretti ; her secde yerinde yuzunuzu O’na dogrultun; dinde samimi olarak O’na yalvarin. Sizi yarattigi gibi yine O’na doneceksiniz.»

30. Allah insanlardan bir takimini dogru yola eristirdi, fakat bir takimi da sapikligi haketti, cunku bunlar Allah’i birakip seytanlari dost edinmis ve kendilerini dogru yolda sanmislardi.

31. Ey Ademogullari! Her mescide guzel elbiselerinizi giyinerek gidin; yiyin icin fakat israf etmeyin, cunku Allah musrifleri sevmez.

32. «Allah’in kullari icin yarattigi ziynet ve temiz riziklari haram kilan kimdir?» «Bunlar, dunya hayatinda inananlarindir, kiyamet gununde de yalniz onlar icindir» de. Bilen kimseler icin ayetlerimizi boylece uzun uzun acikliyoruz.

33. De ki «Rabbim sadece, acik ve gizli fenaliklari, gunahi, haksiz yere tecavuzu, hakkinda hicbir delil indirmedigi seyi Allah’a ortak kosmanizi, Allah’a karsi bilmediginiz seyleri soylemenizi haram kilmistir.»

34. Her ummet icin belirli bir sure vardir; vakitleri dolunca ne bir saat gecikebilir ne de one gecebilirler.

35. Ey Insan ogullari! Size aranizdan ayetlerimizi okuyan peygamberler geldiginde, kimler onlarin bildirdiklerine karsi gelmekten sakinir ve gidisini duzeltirse, iste onlara korku yoktur ve onlar uzulmeyeceklerdir.

36. Ayetlerimizi yalanlayip onlara karsi buyukluk taslayanlar, iste onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardir.

37. Allah’a karsi yalan uyduran veya ayetlerini yalan sayandan daha zalim kimdir? Kitap’daki paylari kendilerine erisecek olanlar onlardir. Elcilerimiz canlarini almak uzere geldiklerinde onlara, «Allah’tan baska taptiklariniz nerede?» deyince, «Bizi koyup kactilar» derler, boylece inkarci olduklarina kendi aleyhlerine sahidlik ederler.

38. Allah, «Sizden once gecmis cin ve insan ummetleriye beraber atese girin» der. Her ummet girdikce kendi yoldasina lanet eder. Hepsi birbiri ardindan cehennemde toplaninca, sonrakiler oncekiler icin, «Rabbimiz! Bizi sapitanlar iste bunlardir, onlara ates azabini kat kat ver derler, Allah, «Hepsinin kat kattir, ama bilmezsiniz» der.

39. Oncekiler sonrakilere, «Sizin bizden bir ustunlugunuz yoktu, kazandiginiza karsilik azabi tadin» derler.

40. Dogrusu ayetlerimizi yalan sayip, onlara karsi buyukluk taslayanlara, gogun kapilari acilmaz; deve ignenin deliginden gecmedikce cennete de giremezler. Suclulari boyle cezalandiririz.

41. Onlar icin cehennemden bir yatak ve ustlerine de ortuler vardir. Zalimleri boyle cezalandiririz.

42. Inanan ve yararli is isleyenler ki kisiye ancak gucunun yetecegi kadar yukleriz iste cennetlikler onlardir, orada temelli kalacaklardir.

43. Cennette altlarindan irmaklar akarken gonullerinden kini cikarip atariz. «Bizi buraya eristiren Allah’a hamdolsun. Eger Allah bizi dogru yola iletmeseydi, biz dogru yolu bulamazdik. And olsun ki Rabbimizin peygamberleri bize gercegi getirmistir» derler. Onlara, «Islediginize karsilik iste mirascisi oldugunuz cennet diye seslenilir.

44. (44-45) Cennetlikler, cehennemlikleri «Biz Rabbimizin bize vadettigini gercek bulduk, Rabbinizin size de vadettigini gercek buldunuz mu?» diye seslenirler, «Evet» derler. Aralarinda bir munadi, «Allah’in laneti Allah yolundan alikoyan, o yolun egriligini isteyen ve ahireti inkar eden zalimleredir» diye seslenir.

45. (44-45) Cennetlikler, cehennemlikleri «Biz Rabbimizin bize vadettigini gercek bulduk, Rabbinizin size de vadettigini gercek buldunuz mu?» diye seslenirler, «Evet» derler. Aralarinda bir munadi, «Allah’in laneti Allah yolundan alikoyan, o yolun egriligini isteyen ve ahireti inkar eden zalimleredir» diye seslenir.

46. Iki taraf arasinda bir perde ve burclar uzerinde her iki tarafi da simalarindan taniyan adamlar vardir; cennetliklere, «Size selam olsun» derler. Bunlar henuz girmeyen fakat cenneti uman kimselerdir.

47. Gozleri cehennemlikler yonune cevrilince «Rabbimiz! Bizi zalimlerle beraber bulundurma» derler.

48. (48-49) Burclarda olanlar, simalarindan tanidiklari adamlara «Toplulugunuz, topladiginiz mal ve buyukluk taslamalariniz size fayda vermedi Allah’in rahmetine erdirmeyecegine yemin ettikleriniz bunlar miydi? Oysa Allah onlara soyle der «Cennete girin, size korku yoktur, sizler mahzun da olmayacaksiniz.»

49. (48-49) Burclarda olanlar, simalarindan tanidiklari adamlara «Toplulugunuz, topladiginiz mal ve buyukluk taslamalariniz size fayda vermedi Allah’in rahmetine erdirmeyecegine yemin ettikleriniz bunlar miydi? Oysa Allah onlara soyle der «Cennete girin, size korku yoktur, sizler mahzun da olmayacaksiniz.»

50. (50-51) Cehennemlikler cennetliklere, «Bize biraz su veya Allah’in size verdigi riziktan gonderin» diye sesenirler, onlar da, «Dogrusu Allah dinlerini alay ve eglenceye alan, dunya hayatina aldanan inkarcilara ikisini de haram etmistir» derler. Bugunle karsilacaklarini unuttuklari, ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de onlari unutuyoruz.

51. (50-51) Cehennemlikler cennetliklere, «Bize biraz su veya Allah’in size verdigi riziktan gonderin» diye sesenirler, onlar da, «Dogrusu Allah dinlerini alay ve eglenceye alan, dunya hayatina aldanan inkarcilara ikisini de haram etmistir» derler. Bugunle karsilacaklarini unuttuklari, ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de onlari unutuyoruz.

52. And olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet icin yol gosterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun acikladik.

53. Kitap’in haber verdigi sonuctan baska bir sey mi bekliyorlar? Sonuc gelip cattigi gun, onceleri onu unutmus olanlar, «Rabbimizin peygamberleri suphesiz bize gercegi getirmisti, simdi bize sefaat etsin, yahut geriye cevrilsek de islediklerimizin baska turlusunu islesek» derler. Dogrusu kendilerini mahvetmislerdir, uydurduklari seyler onlari koyup kacmislardir.

54. Rabbiniz, gokleri ve yeri alti gunde yaratan ve sonra arsa hukmeden, gunduzu durmadan kovalayan gece ile buruyen; gunesi, ayi, yildizlari, hepsini buyruguna bas egdirerek var eden Allah’tir. Bilin ki yaratma da emir de O’nun hakkidir. Alemlerin Rabbi olan Allah Yuce’dir.

55. Rabbinize gonulden ve gizlice yalvarin. Dogrusu O asiri gidenleri sevmez.

56. Duzeltilmisken, yeryuzunde bozgunculuk yapmayin. Allah’a korkarak ve umutla yalvarin. Dogrusu Allah’in rahmeti iyi davrananlara yakindir.

57. Rahmetinin onunde, mujdeci olarak ruzgarlari gonderen Allah’tir. Ruzgarlar, yagmur yuklu bulutlari tasidiginda, onu olu bir memlekete gonderir, su indirir ve onunla her turlu urunu yetistiririz; oluleri de bunun gibi diriltip, ciraririz; belki bundan ibret alirsiniz.

58. Iyi toprak Rabbinin izniyle bitki verir, corak toprak kavruk bitki cikarir. sukredecek millet icin boylece ayetleri yerli yerince aciklariz.

59. And olsun ki Nuh’u milletine gonderdik. «Ey milletim! Allah’a kulluk edin, O’ndan baska tanriniz yoktur; dogrusu sizin icin buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi.

60. Milletinin ileri gelenleri «Biz senin apacik sapiklikta oldugunu goruyoruz» dediler.

61. (61-63) «Ey milletim! Bende bir sapiklik yoktur, ancak ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sozlerini size bildiriyor, ogut veriyorum. Sizin bilmediginizi Allah katindan ben biliyorum. Sakinmanizi ve boylece merhamete ugramanizi saglamak uzere sizi uyramak icin aranizdan biri vasitasiyla Rabbinizden size haber gelmesine mi sasiyorsunuz?» dedi.

62. (61-63) «Ey milletim! Bende bir sapiklik yoktur, ancak ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sozlerini size bildiriyor, ogut veriyorum. Sizin bilmediginizi Allah katindan ben biliyorum. Sakinmanizi ve boylece merhamete ugramanizi saglamak uzere sizi uyramak icin aranizdan biri vasitasiyla Rabbinizden size haber gelmesine mi sasiyorsunuz?» dedi.

63. (61-63) «Ey milletim! Bende bir sapiklik yoktur, ancak ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sozlerini size bildiriyor, ogut veriyorum. Sizin bilmediginizi Allah katindan ben biliyorum. Sakinmanizi ve boylece merhamete ugramanizi saglamak uzere sizi uyramak icin aranizdan biri vasitasiyla Rabbinizden size haber gelmesine mi sasiyorsunuz?» dedi.

64. Onu yalanladilar; biz de onu ve gemide beraberinde olanlari kurtardik, ayetlerimizi yalan sayanlari suda bogduk, cunku onlar kor bir milletti.

65. Ad milletine de, kardesleri Hud’u gonderdik «Ey milletim! Allah’a kulluk edin, O’ndan baska tanriniz yoktur karsi gelmekten sakinmaz misiniz?» dedi.

66. Milletinin inkarci ileri gelenleri, «Biz senin beyinsiz oldugunu goruyor ve seni yalancilardan saniyoruz» dediler.

67. «Ey milletim! Ben beyinsiz degil, alemlerin Rabbinin peygamberiyim.

68. (68-69) Size Rabbimin sozlerini bildiriyorum. Ben sizin icin guvenilir bir ogutcuyum; sizi uyarmak uzere, aranizdan bir adam vasitasiyle Rabbinizden size bir haber gelmesine mi sasiyorsunuz? Allah’in sizi Nuh’un milleti yerine getirdigini ve vucutca da onlardan ustun kildigini hatirlayin, basariya erisebilmeniz icin Allah’in nimetlerini anin» dedi.

69. (68-69) Size Rabbimin sozlerini bildiriyorum. Ben sizin icin guvenilir bir ogutcuyum; sizi uyarmak uzere, aranizdan bir adam vasitasiyle Rabbinizden size bir haber gelmesine mi sasiyorsunuz? Allah’in sizi Nuh’un milleti yerine getirdigini ve vucutca da onlardan ustun kildigini hatirlayin, basariya erisebilmeniz icin Allah’in nimetlerini anin» dedi.

70. «ize yalniz Allah’a kulluk etmemizi, babalarimizin taptiklarini birakmamizi soylemek icin mi geldin? Dogru sozlulerden isen haydi bizi tehdit ettigin azaba ugrat» dediler.

71. «ic suphesiz artik Rabbinizin azap ve ofkesini hakettiniz. Allah’in hicbir delil indirmedigi, isimlerini de siz ve babalarinizin koydugu putlar hakkinda mi benimle tartisiyorsunuz? Bekleyin, dogrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim» dedi.

72. Biz, rahmetimizle, Hud’u ve beraberinde bulunanlari kurtardik, ayetlerimizi yalan sayarak inanmayanlarin kokunu kestik.

73. Semud milletine de kardesleri Salih’i gonderdik. «Ey milletim! Allah’a kulluk edin, O’ndan baska tanriniz yoktur. Rabbinizden size bir belge geldi Allah’in bu disi devesi size bir delildir, onu birakin, Allah’in topraginda otlasin; ona kutuluk etmeyin, yoksa can yakici azaba ugrarsiniz.

74. Allah’in sizi Ad milleti yerine getirdigini, ovalarinda koskler kurup daglarinda kayadan evler yonttugunuz yeryuzunde yerlestirdigini hatirlayin; Allah’in nimetlerini anin, yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin» dedi.

75. Milletinin buyukluk taslayan ileri gelenleri, aralarindan iman eden ve bu sebeple hor gordukleri kimselere, «Salih’in Rabbi tarafindan gonderildigini sahiden biliyor musunuz?» dediler, onlar da, «Dogrusu biz onunla gonderilene inaniyoruz» dediler.

76. (76-77) Buyukluk taslayanlar, «Sizin inandiginizi biz inkar ediyoruz» dediler ve disi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruguna bas kaldirdilar, «Ey Salih, eger sen peygambersen bizi tehdit ettigin azaba ugrat bakalim» dediler.

77. (76-77) Buyukluk taslayanlar, «Sizin inandiginizi biz inkar ediyoruz» dediler ve disi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruguna bas kaldirdilar, «Ey Salih, eger sen peygambersen bizi tehdit ettigin azaba ugrat bakalim» dediler.

78. Bu yuzden onlari bir sarsinti tuttu ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.

79. Salih de onlardan yuz cevirdi ve «Ey milletim! And olsun ki ben size Rabbimin sozunu bildirmis ve ogut vermistim; fakat siz ogut verenleri sevmiyorsunuz» dedi.

80. (80-81) Lut’u da gonderdik, milletine «Dunyalarda hic kimsenin sizden once yapmadigi bir hayasizligi mi yapiyorsunuz? Siz kadinlari birakip erkeklere yaklasiyorsunuz, dogrusu cok asiri giden bir milletsiniz» dedi.

81. (80-81) Lut’u da gonderdik, milletine «Dunyalarda hic kimsenin sizden once yapmadigi bir hayasizligi mi yapiyorsunuz? Siz kadinlari birakip erkeklere yaklasiyorsunuz, dogrusu cok asiri giden bir milletsiniz» dedi.

82. Milletinin cevabi sadece, ’Onlari kasabanizdan cikarin, guya onlar temiz kalmaya ugrasan insanlarmis» demek oldu.

83. Bunun uzerine Lut’u ve taraftarlarini kurtadik; yalniz karisi, geride kalip helake ugrayanlardan oldu.

84. Geriye kalanlarin uzerine oyle bir yagmur yagdirdik ki! Suclularin sonunun nasil olduguna bir bak!

85. Medyen halkina da kardesleri suayb’i gonderdik, Onlara soyle dedi «Ey milletim! Allah’a kulluk edin, O’ndan baska tanriniz yoktur. Rabbinizden size bir belge geldi. Olcu ve tartiyi tam yapin, insanlarin esyasini kesik vermeyin, duzelttikten sonra yeryuzunde bozgunculuk etmeyin; inaniyorsaniz bilin ki, bunlar sizin icin hayirlidir.»

86. «Allah’a inananlari yolundan alikoyup ve o yolun egriligini dileyerek tehdit edip her yolda pusu kurup oturmayin. Azken, Allah’in sizi cogalttigini hatirlayin; bozguncularin sonunun nasil olduguna bir bakin.»

87. "Icinizde mademki benimle gonderilene inanan bir topluluk ve inanmayan bir topluluk var, o halde Allah’in aramizda hukmunu bildirmesine kadar sabredin. Allah hukmedenlerin en iyisidir.

88. (88-89) Milletinin buyukluk taslayan ileri gelenleri, «Ey suayb! Ya dinimize donersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananlari seninle beraber kasabamizdan cikaririz» dediler. suayb, onlara «Istemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardiktan sonra ona donecek olursak, dogrusu Allah’a karsi yalan uydurmus oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize donmek bize yakismaz. Rabbimizin ilmi her seyi kusatmistir. Biz yalniz Allah’a guvendik. Rabbimiz! Bizimle milletimiz arasinda hak ile Sen hukum ver, Sen hukmedenlerin en hayirlisisin» dedi.

89. (88-89) Milletinin buyukluk taslayan ileri gelenleri, «Ey suayb! Ya dinimize donersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananlari seninle beraber kasabamizdan cikaririz» dediler. suayb, onlara «Istemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardiktan sonra ona donecek olursak, dogrusu Allah’a karsi yalan uydurmus oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize donmek bize yakismaz. Rabbimizin ilmi her seyi kusatmistir. Biz yalniz Allah’a guvendik. Rabbimiz! Bizimle milletimiz arasinda hak ile Sen hukum ver, Sen hukmedenlerin en hayirlisisin» dedi.

90. Milletinin inkar eden ileri gelenleri, «suayb’i uyarsaniz, and olsun ki siz kaybedersiniz» dediler.

91. Bu yuzden onlari bir sarsinti tuttu ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.

92. suayb’i yalanlayanlar, yurtlarinda sanki hic yasamamislar gibi oldular, izleri bile kalmadi. Mahvolanlar,suayb’i yalanlayanlar oldu.

93. suayb onlardan dondu de, «Ey milletim! And olsun ki, Rabbimin sozlerini size bildirdim, ogut verdim; inkarci millet icin nicin uzuleyim?» dedi.

94. Biz hangi kasabaya bir peygamber gonderdikse, ora halkini, yalvarip yakarsinlar diye, darlik ve sikintiya ugratmisizdir.

95. Sonra kotulugun yerine iyiligi koyduk, oyle ki, cogalip, «Babalarimiz da darliga ugramis, bolluga kavusmuslardi» dediler. Bu yuzden onlari haberleri olmadan, ansizin yakalayiverdik.

96. Eger kasabalarin halki inanmis ve Bize karsi gelmekten sakinmis olsalardi, onlara gogun ve yerin bolluklarini verirdik. Ama yalanladilar; bu yuzden onlari, yaptiklarina karsilik yakalayiverdik.

97. Kasabalarin halki, geceleyin uyurlarken azabimizin kendilerine gelmesinden guvende miydiler?

98. Yahut kasabalarin halki, kusluk vakti eglenirlerken azabimizin kendilerine gelmesinden guvende miydiler?

99. Onlar Allah’in duzeninden guvende miydiler?Allah’in duzeninden ancak mahvolacak millet guvende olur. Sahiplerinden sonra yeryuzune mirasci olan kimselere hala su acikca anlasilmadi mi ki Biz dileseydik onlari da suclarinin cezasina ugratirdik.

100. Kalblerini kapatip muhurleriz de birsey duymazlar.

101. Iste kasabalilarin haberlerini sana anlatiyoruz. And olsun ki onlara peygamberler belgeler getirdi; onceleri yalanladiklarindan oturu inanamadilar. Allah kafirlerin kalblerini boylece kapatip muhurler.

102. Onlarin cogunda ahde baglilik gormedik, cogunu fasik kimseler olarak bulduk.

103. Sonra peygamberlerin ardindan Musa’yi ayetlerimizle Firavun ve erkanina gonderdik. Ayetlerimize karsi haksizlik ettiler. Bozguncularin sonunun nasil olduguna bir bak.

104. Musa, «Ey Firavun! Ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim.

105. Bana Allah’a karsi ancak gercegi soylemek yarasir. Size Rabbinizden bir mucize getirdim, Israilogullarini benimle beraber koyver» dedi.

106. Firavun «Bir mucize getirdiysen ortaya koy bakalim, dogru sozlulerden isen bunu yaparsin» dedi.

107. (107-10) 8 Musa, asasini yere atar atmaz apacik bir yilan oluverdi; elini cikardi, bakanlar bembeyaz oldugunu gorduler.

108. (107-10) 8 Musa, asasini yere atar atmaz apacik bir yilan oluverdi; elini cikardi, bakanlar bembeyaz oldugunu gorduler.

109. (109-11) 0 Firavun milletinin ileri gelenleri, «Dogrusu bu bilgin bir sihirbazdir, sizi memleketinizden cikarmak istiyor, dediler. Firavun ne buyurursunuz?» dedi.

110. (109-11) 0 Firavun milletinin ileri gelenleri, «Dogrusu bu bilgin bir sihirbazdir, sizi memleketinizden cikarmak istiyor, dediler. Firavun ne buyurursunuz?» dedi.

111. (111-11) 2 «Onu ve kardesini egle; sehirlere toplayicilar gonder, butun bilgin sihirbazlari sana getirsinler» dediler.

112. (111-11) 2 «Onu ve kardesini egle; sehirlere toplayicilar gonder, butun bilgin sihirbazlari sana getirsinler» dediler.

113. Sihirbazlar Firavun’a geldi, «Yenecek olursak bize suphesiz bir mukafat var degil mi?» dediler.

114. Firavun, «Evet, yenerseniz gozdelerden olacaksiniz» dedi.

115. Sihirbazlar «Ey Musa! Marifetini ya sen ortaya koy veya biz koyalim» dediler.

116. Musa «Siz koyun» dedi. Sihirbazlar marifetlerini ortaya koyunca insanlarin gozlerini sihirlediler ve onlari urkuttuler, buyuk bir sihir yaptilar.

117. Biz de Musa’ya, ’Asani koyuver» dedik, o da koydu; hemen onlarin uydurduklarini yutmaya basladi.

118. Hak tahakkuk etti, onlarin yaptiklari bosa gitti.

119. Iste orada yenildiler, kucuk dustuler.

120. (120-12) 2 Sihirbazlar secdeye kapanip, «Alemlerin Rabbine, Musa ve Harun’un Rabbine inandik» dediler.

121. (120-12) 2 Sihirbazlar secdeye kapanip, «Alemlerin Rabbine, Musa ve Harun’un Rabbine inandik» dediler.

122. (120-12) 2 Sihirbazlar secdeye kapanip, «Alemlerin Rabbine, Musa ve Harun’un Rabbine inandik» dediler.

123. (123-12) 4 Firavun «Ben size izin vermeden mi O’na inandiniz? Dogrusu bu, halki sehirden cikarmak icin duzdugunuz bir hiledir, fakat siz goreceksiniz. And olsun ki, ellerinizi ayaklarinizi caprazlama kesecegim, sonra da hepinizi asacagim» dedi.

124. (123-12) 4 Firavun «Ben size izin vermeden mi O’na inandiniz? Dogrusu bu, halki sehirden cikarmak icin duzdugunuz bir hiledir, fakat siz goreceksiniz. And olsun ki, ellerinizi ayaklarinizi caprazlama kesecegim, sonra da hepinizi asacagim» dedi.

125. (125-12) 6 Onlar da «Dogrusu biz ancak Rabbimize doneriz. Rabbimizin ayetleri gelince, onlara inanmamizdan oturu bizden oc aliyorsun. Rabbimiz! Bize sabir ver ve canimizi muslim olarak al» dediler.

126. (125-12) 6 Onlar da «Dogrusu biz ancak Rabbimize doneriz. Rabbimizin ayetleri gelince, onlara inanmamizdan oturu bizden oc aliyorsun. Rabbimiz! Bize sabir ver ve canimizi muslim olarak al» dediler.

127. Firavun milletinin ileri gelenleri «Musa’yi ve milletini yeryuzunde bozgunculuk yapsinlar, seni ve tanrilarini biraksinlar diye mi koyveriyorsun?» dediler. Firavun «Onlarin ogullarini oldurecegiz, kadinlarini sag birakacagiz. Elbette biz onlari ezecek ustunlukteyiz» dedi.

128. Musa milletine «Allah’tan yardim dileyin ve sabredin; yeryuzu suphesiz Allah’indir, kullarindan diledigini ona mirasci kilar; sonuc Allah’a karsi gelmekten sakinanlarindir» dedi.

129. Milleti «Sen bize gelmeden once de, geldikten sonra da eziyet cektik» dediler. Musa da «Rabbinizin dusmanlarinizi yok etmesi ve yeryuzunde sizi onlarin yerine gecirmesi umulur. O zaman nasil davranacaginiza bakar» dedi.

130. And olsun ki, Biz de Firavun ailesini, ders alsinlar diye, yillarca kurakliga ve urun kitligina ugrattik.

131. Onlara bir iyilik geldigi zaman; «Bu bizden oturudur» derler, bir fenaliga ugrarlarsa da, Musa ve onunla beraber olanlarin ugursuzluguna verirlerdi. Bilin ki, kendilerinin ugradigi ugursuzluk Allah katindandir, fakat cogu bunu bilmezler.

132. Firavun ailesi «Bizi sihirlemek icin ne mucize gosterirsen goster, sana inanmayacagiz» dediler.

133. Bunun uzerine su baskinini, cekirgeyi, haserati, kurbagalari ve kani birbirinden ayri mucizeler olarak onlara musallat kildik; yine de buyukluk taslayip suclu bir millet oldular.

134. Azap baslarina cokunce, «Ey Musa! Rabbine, sana verdigi ahde gore bizim icin yalvar. Bizden azabi kaldirirsan sana, and olsun ki, inanacagiz ve Israilogullarini seninle beraber gonderecegiz"dediler.

135. Azabi nasil olsa sonuna gelecekleri bir muddet icin uzerlerinden kaldirinca, hemen sozlerinden cayiyorlardi.

136. Bu sebeple onlardan oc aldik, ayetlerimizi yalan sayip umursamadiklari icin onlari denizde bogduk.

137. Hor gorulen yahudileri, bereketlendirdigimiz yerin dogularina ve batilarina mirasci kildik. Rabbinin Israilogullarina verdigi guzel soz, sabirlarina karsilik yerine geldi. Firavun ve milletinin yaptigini ve yukselttiklerini yiktik.

138. (138-13) 9 Israilogullarinin denizden gecmelerini sagladik. Puta gonulden tapan bir millete rastladilar. «Ey Musa! Onlarin tanrilari gibi bize de bir tanri yap» dediler, Musa «Dogrusu siz bilgisiz bir milletsiniz, bunlar yok olacaklar ve isledikleri bosa gidecektir» dedi.

139. (138-13) 9 Israilogullarinin denizden gecmelerini sagladik. Puta gonulden tapan bir millete rastladilar. «Ey Musa! Onlarin tanrilari gibi bize de bir tanri yap» dediler, Musa «Dogrusu siz bilgisiz bir milletsiniz, bunlar yok olacaklar ve isledikleri bosa gidecektir» dedi.

140. "Sizi alemlere ustun kilmis olan Allah’tan baska bir tanri mi arayacagim?» dedi.

141. Sizi kotu azaba sokan, kadinlarinizi sag birakip ogullarinizi olduren FIravun ailesinden kurtarmistik. Bu, Rabbinizin size musallat kildigi buyuk bir bela idi.

142. Musa’ya otuz gece vade verip sonra buna on gece daha kattik; boylece Rabbinin tayin ettigi muddet kirk geceye tamamlandi. Musa, kardesi Harun’a, «Milletim icinde benim yerime gec, onlari islah et, bozguncularin yoluna gitme» dedi.

143. Musa, tayin ettigimiz vakitte gelip Rabbi onunla konusunca, Musa «Rabbim! Bana Kendini goster, Sana bakayim» dedi. Allah «Sen Beni goremeyeceksin ama daga bak, eger o yerinde kalirsa sen de Beni goreceksin» buyurdu. Rabbi daga tecelli edince onu yerle bir etti ve Musa da baygin dustu; ayilinca «Yarabbi, munezzehsin, Sana tevbe ettim, ben inananlarin ilkiyim» dedi.

144. «Ey Musa! Verdiklerimle ve seninle konusmamla seni insanlar arasindan sectim; sana verdigimi al ve sukret» dedi.

145. Ona levhalarda her seyden bir ogut yazdik ve her seyi uzun uzadiya acikladik; onlara sikica saril, milletine de emret en guzel sekilde tutsunlar. Size Allah’a karsi gelenlerin yurdunu gosterecegim.

146. Yeryuzunde haksiz yere buyukluk taslayanlari, ayetlerimden yuz cevirtecegim. Onlar butun ayetleri gorseler yine de inanmazlar; dogru yolu gorseler, yol olarak benimsemezler; azginlik yolunu gorseler, hemen onu yol edinirler. Bu, onlarin mucizelerimizi yalan saymalari ve onlardan habersiz gorunmelerinden ileri gelir.

147. Ayetlerimizi ve ahirete kavusmayi yalan sayan kimselerin isleri bosa gitmistir. Onlar islediklerinin karsiligindan baska bir seyle mi cezalanirlar?

148. Musa’nin ardindan milleti, ziynet takimlarindan, canliymis gibi boguren bir buzagi heykeli yaparak onu tanri edindiler. O buzaginin kendileriyle konusmadigini ve yol da gostermedigini gormediler mi? Onu tanri olarak benimseyip kendilerine yazik ettiler.

149. Elleri bogrunde, caresiz kalip, kendilerinin sapitmis olduklarini gorunce «Eger Rabbimiz bize acimaz ve bizi bagislamazsa, and olsun ki mahvoluruz» dediler.

150. Musa, milletine, kizgin ve uzgun olarak donunce «Benim arkamdan ne kotu olmussunuz! Rabbinizin emrinin cabucak gelmesini mi istiyorsunuz?» dedi, levhalari atti ve kardesinin basindan tutup kendine dogru cekti. Harun «Ey annem oglu! Bu millet beni kucumsedi; az kalsin olduruyorlardi. Bana, dusmanlari sevindirecek sekilde davranma beni bu zalim milletle bir sayma» dedi.

151. Musa «Rabbim! Beni ve kardesimi bagisla, bize aci, Sen merhametlilerin merhametlisisin» dedi.

152. Buzagiyi tanri olarak benimseyenler Rablerinin ofkesine ve dunya hayatinda alcakliga ugrayacaklardir; iftira edenleri boylece cazalandiririz.

153. Kotuluk isleyip ardindan tevbe edenler ve inananlar bilsinler ki Rabbin, bu hareketlerinin ardindan onlari suphesiz bagislar ve merhamet eder.

154. Musa, ofkesi yatisinca, bir nushasinda Rablerinden korkanlar icin dogru yol ve rahmet yazili olan levhalari aldi.

155. Musa, tayin ettigimiz muddette milletinden yetmis kisi secti; onlari sarsinti tutunca dedi ki «Rabbim! Dileseydin daha once beni ve onlari yok ederdin, aramizdaki beyinsizlerin yaptiklarindan oturu bizi yok eder misin? Bu, Senin imtihanindan baska birsey degildir, bununla diledigini saptirir, diledigini dogru yola iletirsin; bizim dostumuz Sensin; bizi bagisla, bize merhamet et. Sen bagislayanlarin en iyisisin.»

156. (156-15) 7 «Bu dunyada ve ahirette bizim icin guzel olani yaz; biz Sana yoneldik» dedi. Allah «Azabima diledigim kimseyi ugratirim, rahmetim herseyi kaplamistir; bunu Allah’a karsi gelmekten sakinanlara, zekat verenlere, ayetlerimize inanip, yanlarindaki Tevrat ve Incil’de yazili bulduklari, okuyup yazmasi olmayan peygambere uyanlara yazacagiz. O peygamber, onlara, uygun olani emreder ve fenaliktan meneder, temiz seyleri helal, murdar seyleri haram kilar, onlarin agir yuklerini indirir, zor tekliflerini hafifletir. Bu peygambere inanan, hurmet eden, yardim eden, onunla gonderilen nura uyanlar yok mu? Iste onlar saadete erenlerdir» dedi.

157. (156-15) 7 «Bu dunyada ve ahirette bizim icin guzel olani yaz; biz Sana yoneldik» dedi. Allah «Azabima diledigim kimseyi ugratirim, rahmetim herseyi kaplamistir; bunu Allah’a karsi gelmekten sakinanlara, zekat verenlere, ayetlerimize inanip, yanlarindaki Tevrat ve Incil’de yazili bulduklari, okuyup yazmasi olmayan peygambere uyanlara yazacagiz. O peygamber, onlara, uygun olani emreder ve fenaliktan meneder, temiz seyleri helal, murdar seyleri haram kilar, onlarin agir yuklerini indirir, zor tekliflerini hafifletir. Bu peygambere inanan, hurmet eden, yardim eden, onunla gonderilen nura uyanlar yok mu? Iste onlar saadete erenlerdir» dedi.

158. De ki «Ey insanlar! Dogrusu ben, goklerin ve yerin hukumrani, O’ndan baska tanri bulunmayan, dirilten ve olduren Allah’in, hepiniz icin gonderdigi peygamberiyim. Allah’a ve okuyup yazmasi olmayan, haber getiren peygamberine (ki o da Allah’a ve sozlerine inanmistir) inanin; ona uyun ki dogru yolu bulasiniz.»

159. Musa’nin milletinden bir topluluk hakki gosterirler ve onunla hukmederlerdi.

160. Biz Israilogullarini oymaklar halinde on iki topluluga ayirdik. Milleti Musa’dan su isteyince ona «Asanla tasa vur» diye bildirdik; ondan on iki pinar fiskirdi. Herkes icecegi yeri ogrendi. Bulutla uzerlerine golge yaptik onlara kudret helvasi ve bildircin indirdik, «Size verdigimiz riziklarin temiz olanlarindan yiyin» dedik. Onlar, karsi gelmekle, Bize degil kendilerine zulmediyorlardi.

161. Onlara «su sehirde oturun, diledigniz gibi yiyip icin, «affet!» deyin ve secde ederek kapisindan girin; Biz de yanilmalarinizi bagislariz. Iyi davrananlara daha da artiracagiz» denmisti.

162. Onlarin zulmedenleri, kendilerine soylenen sozu baskasiyle degistirdiler. Biz de, o zalimlere, zulumlerinden oturu gokten azap indirdik.

163. Onlara, deniz kiyisindaki kasabanin durumunu sor. Cumartesi yasaklarina tecavuz ediyorlardi. Cumartesileri baliklar suruyle geliyor, baska gunler gelmiyorlardi. Biz onlari, yoldan cikmalari sebebiyle boylece deniyorduk.

164. Aralarindan bir topluluk «Allah’in yok edecegi veya siddetli azaba ugratacagi bir millete nicin ogut veriyorsunuz?» dediler. Ogut verenler «Rabbinize, hic degilse bir ozur beyan edebilmemiz icindir, belki Allah’a karsi gelmekten sakinirlar» dediler.

165. Kendilerine yapilan ogutleri unutunca, Biz fenaliktan menedenleri kurtardik ve zalimleri, Allah’ a karsi gelmelerinden oturu siddetli azaba ugrattik.

166. Kendilerine edilen yasaklari asinca, onlara «Asagilik birer maymun olun» dedik.

167. Rabbin, kiyamet gunune kadar, onlari, kotu azaba ugratacak kimseleri uzerlerine gonderecegini bildirmisti. Dogrusu Rabbin, cezayi cabuk verir. Dogrusu O bagislar ve merhamet eder.

168. Biz onlari yeryuzunde iyiler ve asagiliklar olarak boluk boluk ayirdik; iyilige donerler diye onlari guzellikler ve kotuluklerle sinadik.

169. (169-17) 0 Ardlarindan yerlerine gelen bir takim kotuler, Kitap’a mirasci oldular. «Biz nasil olsa affedilecegiz» diyerek Kitap’in hukumlerini degistirme karsiligi bu degersiz dunyanin mallarini alirlar; Yine ona benzer gecici bir sey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah’a karsi ancak gercegi soyleyeceklerine dair Kitap uzerine soz alinmamis miydi? Kitap’da olanlari okumamislar miydi? Allah’a karsi gelmekten sakinanlar icin, ahiret yurdu vardir, dusunmuyor musunuz? Biz, iyilige calisanlarin ecrini elbette zayi etmeyiz.

170. (169-17) 0 Ardlarindan yerlerine gelen bir takim kotuler, Kitap’a mirasci oldular. «Biz nasil olsa affedilecegiz» diyerek Kitap’in hukumlerini degistirme karsiligi bu degersiz dunyanin mallarini alirlar; Yine ona benzer gecici bir sey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah’a karsi ancak gercegi soyleyeceklerine dair Kitap uzerine soz alinmamis miydi? Kitap’da olanlari okumamislar miydi? Allah’a karsi gelmekten sakinanlar icin, ahiret yurdu vardir, dusunmuyor musunuz? Biz, iyilige calisanlarin ecrini elbette zayi etmeyiz.

171. Tur dagini, golgelik gibi onlarin uzerlerine yukseltmistik, onlar tepelerine dusecegini sanmislardi. Onlara «Size verdigimiz Kitap’a sikica sarilin, icinde olani dusunun ki sakinanlardan olasiniz» demistik.

172. (172-17) 3 Rabbin, insanoglunun sulbunden soyunu alip devam ettirmis, onlara «Ben sizin Rabbiniz degil miyim» demis ve buna kendilerini sahit tutmustu. Onlar da «Evet sahidiz» demislerdi. Bu, kiyamet gunu, «Bizim bundan haberimiz yoktu» dersiniz veya «Daha once babalarimiz Allah’a ortak kosmuslardi, biz de onlardan sonra gelen bir soyuz, bizi, bosa calisanlarin yaptiklarindan oturu yok eder misin?» dersiniz diyedir.

173. (172-17) 3 Rabbin, insanoglunun sulbunden soyunu alip devam ettirmis, onlara «Ben sizin Rabbiniz degil miyim» demis ve buna kendilerini sahit tutmustu. Onlar da «Evet sahidiz» demislerdi. Bu, kiyamet gunu, «Bizim bundan haberimiz yoktu» dersiniz veya «Daha once babalarimiz Allah’a ortak kosmuslardi, biz de onlardan sonra gelen bir soyuz, bizi, bosa calisanlarin yaptiklarindan oturu yok eder misin?» dersiniz diyedir.

174. Belki dogru yola donerler diye ayetleri boylece uzun uzadiya acikliyoruz.

175. Onlara, seytanin pesine takdigi ve kendisine verdigimiz ayetlerden siyrilarak azginliklardan olan kisinin olayini anlat.

176. Dileseydik, onu ayetlerimizle ustun kilardik; fakat o, dunyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu, ustune varsan da, kendi haline biraksan da, dilini sarkitip soluyan kopegin durumu gibidir. Iste ayetlerimizi yalan sayan kimselerin hali boyledir. Sen onlara bu kissayi anlat, belki uzerinde dusunurler.

177. Ayetlerimizi yalan sayan, kendine zulmeden millet ne kotu bir misaldir!

178. Allah’in dogru yola sevkettigi kimse dogru yolda olur. Saptirdigi kimseler ise, iste onlar mahvolanlardir.

179. And olsun ki, cehennem icin de bircok cin ve insan yarattik; onlarin kalbleri vardir ama anlamazlar; gozleri vardir ama gormezler; kulaklari vardir ama isitmezler. Iste bunlar hayvanlar gibi hatta daha sapiktirlar. Iste bunlar gafillerdir.

180. En guzel isimler Allah’indir, O’na o isimlerle dua edin, O’nun isimleri konusunda egrilige sapanlari birakin. Onlar yaptiklarinin cezasini goreceklerdir.

181. Yarattiklarimizdan bir topluluk hakki gosterirler ve onunla hukmederler.

182. Ayetlerimzi yalan sayanlari, bilmedikleri yonden, agir agir sonuclarina yaklastiracagiz.

183. Onlara mahsustan muhlet veririm, cunku Benim duzenim cetindir.

184. Dusunmuyorlar mi ki, arkadaslari olan peygamerde deliligin eseri yoktur. O ancak acikca uyaran bir kimsedir.

185. Goklerin ve yerin hukumranligini, Allah’in yarattigi her seyi ve ecellerinin yaklasmis olmasi ihtimalini dusunmuyorlar mi? Bundan sonra hangi soze inanacaklar?

186. Allah’in saptirdigini yola getirecek yoktur. O, sapanlari taskinliklari icinde bocalayip dururlarken birakir.

187. Sana, kiyamet saatinin ne zaman gelip catacagini soruyorlar, de ki «Onu ancak Rabbim bilir, onun vaktini, O’ndan baska belirtecek yoktur. Goklerin ve yerin, agirligini kaldiramiyacagi o saat, sizlere ansizin gelecektir.» Sen sanki ogrenmissin gibi sana soruyorlar, de ki «Onu bilmek ancak Allah’a muhsustur, ama insanlarin cogu bu gercegi bilmezler.»

188. De ki «Allah’in dilemesi disinda ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda degilim. Gorulmeyeni bileydim, daha cok iyilik yapardim ve bana kotuluk de gelmezdi. Ben sadece, inanan bir milleti uyaran ve mujdeleyen bir peygamberim.»

189. Sizi bir nefisten yaratan ave gonlunun huzura kavusacagi esini de ondan var eden Allah’tir. Esine yaklasinca, esi hafif bir yuk yuklendi ve bu halde bir muddet tasidi. Hamileligi agirlasinca, kari koca, Rableri olan Allah’a «Bize kusursuz bir cocuk verirsen, and olsun ki sukredenlerden oluruz» diye yalvardilar.

190. Allah onlara kusursuz bir cocuk verince, kendilerine verdigi sey hakkinda Allah’a ortaklar kostular. Allah, onlarin ortak kostuklari seylerden yucedir.

191. Kendileri yaratilmisken, bir sey yaratamayan putlari mi ortak kosuyorlar?

192. Oysa putlar ne onlara yardim edebilir ve ne de kendilerine bir yardimlari olur.

193. Onlari dogru yola cagirirsaniz, size uymazlar; cagirmaniz da, susmaniz da onlar icin birdir.

194. Allah’tan baska taptiklariniz putlar da, sizin gibi yaratiklardir. Eger dogru sozlu iseniz, onlari cagirin da size cevap versinler bakalim.

195. Onlarin yuruyecek ayaklari mi var, yoksa tutacak elleri mi var, ya da gorecek gozleri mi var, veya isitecek kulaklari mi var? De ki «Ortaklarinizi cagirin elinizden gelirse bana tuzak kurun, goz actirmayin.»

196. «unku benim dostum, Kitap’i indiren Allah’tir. O, iyileri dost edinir.»

197. «’nu birakip da taptiklariniz, kendilerine yardim edemezler ki size yardim etsinler.»

198. Onlari dogru yola cagirirsaniz duymazlar. Sana baktiklarini gorursun, oysa gormezler.

199. Sen af yolunu tut, bagisla, uygun olani emret, bilgisizlere aldiris etme.

200. seytan seni durtecek olursa Allah’a sigin, dogrusu O isitir ve bilir.

201. Allah’a karsi gelmekten sakinanlar, seytan tarafindan bir vesveseye ugrayinca, Allah’i anarlar ve hemen gercegi gorurler.

202. seytanin kardesleri onlari azginliga suruklerler ve bundan hic geri durmazlar.

203. Onlara bir ayet getirmedigin zaman, «Sen bir tane yapsaydin ya» derler. De ki «Ben ancak Rabbim tarafindan bana vahyolunana uyarim. Bu Kitap inanan millete Rabbinizden acik belgeler, yol gosterme ve rahmettir.»

204. Kuran okundugu zaman ona kulak verin, dinleyin ki merhamet olunasiniz.

205. Rabbini gonulden ve korkarak icinden hafif bir sesle sabah aksam an, gafillerden olma.

206. SÙ Dogrusu Rabbinin katinda olanlar, O’na kulluk etmekten buyuklenmezler, O’nu tenzih ederler ve yalniz O’na secde ederler.